14 Ağustos 2012 Salı

Şizofren Sancılar


Gün yorgunu düşlerim,gülüşlerim..Yine kendimle baş başayım,ağırım ,ağrılıyım.Dilimde İbo’nun şarkısı ‘tutun kollarımdan düşerim şimdi , yorgunum dostlarım yorgunum ,yorguuun '…

Tutsak zamanlarda,derin kuytulardayım.Bir çıkış bulmalıyım.
Sessizliğim çığlığım,çığlığım isyanım,isyanım kaçışım…Peki ya ilacım,dermanım??

Karanlıkla yoldaş eder,puslu günlere uyanırım..
Yine aynı yoğun telaş,yine aynı hüzünlü şehir.
Hazan mevsiminde doğduğumdan mıdır nedir..

Bir Eylül gecesiymiş doğumum..
Eylül ve gece..
Ağaçların yapraklarından vazgeçtiği,rüzgarın efil efil estiği,havanın inceden sertleştiği bir hazan ve hüzün mevsiminde..Ondandır belki fotoğraflarda hüzünlü bakışım,hayatı derin maviliklerde algılayışım,olur olmaz her şeye ağlayışım..

Sanırım bazen çocuk olmalı, ya da hep çocuk kalmalı.Hayatı hep oyunlarla algılamalı..Bir şey istediğinde annesinin eteğinden çekiştirip dilemeli sadece ,nasılsa yapılacağını,olacağını bekleyerek..
Telaşsız,yalansız,riyasız,sancısız,ağrısız yaşamalı hayatı.Sadece koşunca yorulmalı,düştüğünde ağlamalı…

Ya da belki insan sadece kendi olmalı…Her şeyiyle,hüznü ve neşesiyle,derdi kederi,sevinciyle..acısıyla tatlısıyla,telaşıyla..Yaşamalı hayatı.

İNSAN olmak zor zanaat..

En önemlisi de bu hayatta İNSAN kalmalı!..

2 yorum:

Zeynebi dedi ki...

Benim de doğumum Ekim ,sonbahar
Sonbahar insanı çok da güzel anlamlandiriyor değil mi?Yeşil yaprakların yavaş yavaş sararım düşmesi gibi..İnsanda yavaş yavaş aşlanıp ölüyor ..
Bu arada yazıların ve anlatım tarzın çok güzel okuken başka başka yerlerde eziniyorum sanki:)

Dilek dedi ki...

Mevsimlerin,havanın ,tabiatın doğanın kesinlikle ruhu etkilediğini düşünüyorum..Etkilenmemek elde değil sanırım..
Ama ben yazıda da dediğim gibi tüm hüznüne rağmen sonbaharı da seviyorum :)
Ayrıca tşk. ediyorum yazılarım hakkındaki olumlu ve güzel düşüncelerin için :)