17 Ağustos 2012 Cuma

Eyvah mı?Eyvallah mı?


Nette gezinirken tesadüfen denk geldiğim ve okuduğumda çok beğendiğim iki derviş kıssasını sizlerle de paylaşmak istedim.
Kıssadan hissemizi almak dileğiyle :)
______________________________________________

Eyvallah Köyü

İkindi vakti öncesi abdest almak için avluya çıkan şeyh, dervişin tekinden bir ibrik su ister.Derviş getirir.Yere çömelmiş abdest almaya başlayan şeyh, bir yandan da bahçedeki dervişleri gözlemek için sağa sola bakmakla meşguldür. Su döken derviş bakar ki; şeyh elini yıkarken bazı yerleri kurudur;içinden,

-Bir de bize mürşit olacak, doğru dürüst abdest almayı bile beceremiyor diye geçirir. Bakışları alaycı ve suizancıdır.Şeyh kafasını dervişe doğru kaldırır, dervişin bakışlarını yakalar, aklından geçenleri okur.

-Evlat, sen bize yaramazsın.Akşama kalmadan dergahımızı terk et der.

Derviş bin pişmandır ama nafile kovulmuştur artık.Ne ailesi ne de gidecek bir yeri vardır.Deli divane dağ tepe yürür.Yorulmuştur artık.Havada kararmıştır.Yolda bir çoban görür.Allah misafirine verecek ekmeğin var mı deyince, çoban buyur eder ve dervişten olanı biteni dinler.Çoban bu duruma üzülür ve

-şu karşıdaki dağın ardında bir şehir var.Oraya git.İsmi Eyvallah şehridir.Ne alırsan al eyvallah dedikten sonra, ücretsiz bedavadır orda, der.

-nasıl yani para pul istemiyorlar mı?

-eyvallah diyene her şey bedava.

-yalnız Eyvallah şehrinin üç kuralı var.Bunları ihlal edersen şehirden atılırsın.

-nedir bu kurallar?

-bir; kulun işine karışmayacaksın.

-iki; Allahın işine karışmayacaksın.

-üç; asla yalan konuşmayacaksın.

Kolaymış, der derviş, biz bunları dergahta zaten yapıyorduk.

Sabah çekine çekine şehre girer.Önce hamama gider, yıkanır kasaya yanaşır, eyvallah der,sağ elini sol göğsüne koyarak,kasa başındaki hamamcı, eyvallah diye karşılık verir.

-borcum ne diye sorar?

-eyvallah dedinya kardeş, borcun yok der hamamcı.

Derviş sevinir, iyiki dergahtan kovulmuşum, bu şehirde padişahlar gibi yaşarım der.Aradan bir ay geçer, ben bir aile kurmak istiyorum der,derlerki ; eyvallah de, yarın köle pazarı var, orada her milletten güzel kadınlar var, istediğini seç, evlen.

Derviş denileni yapar, evlenir.Aradan bir hafta geçer, çarşıda dolanıyordur, karşıdan biri genç diğeri yaşlı iki bayan gelmektedir.Genç olanın saçları açık, diğer kadın çarşaflıdır.

-şuna bak diye bağırır; örtünmesi gereken açık, örtünse de olur örtünmese de olur yaşlı kadın çarşaflı.Niye böyle açıksın sen diye sorar genç kadına.

-imdaat, zaptiye..zaptiyeler gelir;

-nevardı?

-bu adam kulun işine karıştı.

Derviş karakola götürülür ve on dayak atılır.Acısından çok, kulun hatasını uyardığı için şikayet edilmesine içerlemiştir.Karakolun dış avlusuna çıkar ellerini açar, yüksek sesle;

-Allahım bu nasıl iş?Kullarını uyardım, dayak yedim, ey Rabbim bu nasıl iş derken, sesler duyulur yine

-zaptiyee zaptiye..gelen zaptiyeler;

-ne oldu?

Şu derviş Allahın işine karıştı, tekrar karakol, tekrar dayak, bu sefer adamakıllı canı yanmaktadır, doğru evine gider, yatağa uzanır.Bu sırada kapı çalınır, arkadaşları gelmiştir, derviş karısına, ev de olmadığımı söyle der.

-zaptiyee zaptiye..

-ne vardı?

-eşim yalan konuşmamı istiyor, yalan söylüyor..

Derviş zaptiyelerce şehirden kovulur.Üstü başı toz toprak içindedir, uzaklaşırken şehre doğru bakar.

-eyvallahın ayarını bilmeyen benim gibi eyvah eyvah diye inler..

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Eyvallah
Kabadayının biri çirkef hayatından sıkılır ve gönül huzuruna ermek için bir dergaha gitmeye karar verir.O zaman da adı duyulan Eyvallah Babanın tekkesine varır .Eyvallah Baba tekkesine giren herkezin başına takke ,eline tesbih ,diline eyvallah zikri verirmiş.Bizim kabadayıda oturmuş eyvallah babanın önüne .

Eyvallah baba bizim kabadyının da başına takke,eline tesbih ,diline eyvallah zikiri vermiş.

Rahatlayarak tekkeden çıkan kabadayı birde ne görsün; Kapının önünde kabadayının biri ,başka bir kabadayıyı bıçaklamakta.Bizim ki yardıma koşuyum derken bıçaklayan bırakıp kaçar. Tam bıçağı çıkarırken yeniçeriler gelir ve elinde bıçakla bizimkini görürler,

-"sen mi bıçakladın?" sorusuna cevabı

-"eyvallah"der

bizimle kadıya yürü"derler

-"eyvallah"der

Kadının huzuruna varılır.Kadı ne soru sorsa cevap hep "eyvallah"dır

-"zindana gidiyorsun" denir

-"eyvallah"der

karar verilmiştir idam edileceği söylenir

Kabadayı:

-"eyvallah"der

tam idama götürülüp dar ağacına asılcakken gerçek katil ortaya çıkar her şeyi anlatır.

Kabadayıya artık serbest olduğu söylenir

cevap yine "eyvallah"dır.

darağcından kurtulan kabadayı doğru Eyvallah Babanın yanına gider ,huzuruna çıkar ve;

-"işte tesbih ,işte külah,hadi bana eyvallah"der gider.





Hiç yorum yok: